Yerle yeksan bir mazlum mekan

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Hayata gözlerimi açtığım ev 5 katlı eskice bir apartmandı ve ailecek yaşadığımız daire girişin bir üst katındaydı, hayli geniş bir odam bir de geniş balkonu vardı. Çocukluk yıllarımın sonlarına doğru kısa süreliğine kirada yaşadığımız başka bir apartman da 6-7 katlıydı biz de 4. katında oturduk, benim de orta büyüklükte bir odam ve salonla ortak olan bir balkona açılan kapısı bulunmaktaydı. Hayatımın en uzun döneminde ikamet ettiğim şuanki ev ise 9 katlı bir apartmanın giriş katında, 2 kolumu iki yana aynı anda açarak esneyemeyeceğim kadar küçük bir odadayım ve parmaklıkların arkasından salonun balkonunu görebiliyorum anca.

Bana bunca şeyi niye anlattın diye düşünenler vardır belki, inanıyorum ki birçok kişi ile ortak sorunum olan bir konuya parmak basmak üzereyim. Giriş katları. Hatta an itibari ile verdiğim bir kararla ilk anda akla gelen giriş katı evlerin sorunlarını yazıyorum.

  • Kışın ısınmaz
  • Yazın cam açsan bile soğumaz
  • Manzara olarak etraftaki apartmanların duvarları bulunmaktadır
  • Kolay kolay güneş gelmez
  • Etrafındaki botanik ortamdan her türlü kertenkele, fare, börtü böceğin binbir türlüsü girer
  • Evin içinde fazla sivil kıyafetle iki adım atılmaz sokaktan geçenlerin hayret dolu bakışlarından çekinilerek
  • Balkona çıkıp 5 dakka oturayım desen kaldırımda oturmuştan beter olursun, sokakla iç içe kalırsın
  • Geçen arabaların egzosu dumanı direk evin içine girer
  • Sokakta bahçede oynayan çocukların sesi insanda ne konsantrasyon bırakır ne yaşama sevinci
  • Pazar sabahı kalkıp eşortmanlarla sinsice bakkala gitmek gibi bir ihtimal yoktur kapıyı açar açmaz asansörler ve apartman kapısı ile karşı karşıya kalınacağı için sinsilik ihtimali kalmaz
  • Apartmana her bağırarak giren az gelişmişlerin sesleri adeta evin içinden duyulur
  • Apartman kapısında kalıp açtıramayanların rastgele basacağı zillerin başında gelir en alt katın zili
  • Camlarda parmaklık olmazsa hırsız girer parmaklık olursa insanı bunalıma gark eder hapishane gibi
  • Bir deprem durumunda bütün apartman bu giriş katında başına yıkılacağı yüzünden yaşama şansları en düşüktür
  • Sel ihtimali de en çok giriş katında bulunur
  • Müstakil bir anten takma durumu söz konusu olduğunda nereye koyarsanız koyun bütün kanalları düzgün çekemez o anten
  • Her daim balkona üst katta asılı çamaşırların ya da etrafta top oynayan çocuklarının birşeyinin kaçması ihtimali bulunmakta
Açık söylüyorum ki bunlar hiç düşünmeden ilk etapta aklıma gelenler sadece. Bunların dışında avantajlarını düşünürsek asansörle ilgili fobisi olmayanlar için pek bir avantajı olacağını sanmıyorum. Hatta burdan tüm Türkiye'yi saracak bir kampanya başlatmak istiyorum: Tüm giriş katları dükkan ya da depo olsun, insan yaşayıp da bu stresi yaşamasın. 10 yılı aşkın süredir içimde kalmış bunca şey, yatay geçişle kamu yönetimi bitirip vali olup bütün apartmanların giriş katlarını yıktırmak bile var şimdi aklımda.

2 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Waah sana, wahlar sana zavallı çocoooğm....

fuly dedi ki...

ben de üst katlardaki martılardan şikayetçiyim parahuman bey dert bitmiyor kat çıktıkta:)

Blog Widget by LinkWithin