Dar alanda kısa paslaşmalar

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Parahumanbeing kültür sanat etkinlikleri çerçevesindeki film tanıtımları silsilesinde Türk Sineması'nda tanıtmaktan gurur duyabileceğim güzide bir film ile yine karşınızdayım. Yönetmenliğini Serdar Akar'ın yapmış olduğu bu filmde ufak bir mahalle takımını ve bir mahalle dolusu küçük insanın büyükçe sorunlarını, aşklarını, hayallerini anlatan, kurgu ve konu olarak (ayrıca müzikleri ile de) son derece başarılı bir film. Büyük bir görsel ziyafetten ziyade diyaloglarıyla, karakterleriyle ve gerçekçiliğiyle ön plana çıkan bu filmde Türk Sineması adına son derece başarılı bir oyunculuktan bahsetmek de yanlış olmaz ki bu hususta Erkan Can ve Savaş Dinçel'in başarılı performansına da değinmeden olmaz. Ayrıca her ne kadar şarkıcılık yapıp sonra sinemaya girenleri sevmiyor olsam da Rafet El Roman'ın bile başarılı sayılabilecek bir oyunculuk sergilediğini söylemek mümkün. "Ay ben ne seyredicem futbol filmi" mantığıyla yaklaşılmaması da gerekmekte bu filme hakeza filmin esas konusu futbolun hayata olan benzerliğidir. Yani kısacası futbol oynayanların başından geçenler değil filmin konusu. Sanırım bunu anlatmanın en kolay yolu filmin açılış konuşmasını komple yazmak olacaktır.

"Hayat futbola fena halde benzer. Futbol şahsi beceri gerektirir ama aslında toplu oynanan yani insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin. Evet, kaybedersin"

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin