Herhalde Türkiye'de bilardo diyince akla gelen ilk isim (aynı zamanda dünya çapında Türkiye'den çıkmış kendi dalındaki en başarılı sporcu) Semih Saygıner'dir. Kendisiyle ilgili son günlerde bir gelişme tesadüfen gözüme çarptı, ki bence basında gerekli yer ayrılmadı. Kısaca haberden bahsetmek gerekirse 1945'ten beri faaliyet gösteren ve 60'tan fazla ülkede ürünleri satılan İtalyan ıstaka markası Longoni, Semih Saygıner ile imzaladığı bir anlaşma ile Semih Saygıner adına ve onun imzasıyla bir 3 bant ıstakası üretecek ve satışa sunacak. Semih Saygıner yaptığı açıklamada bu anlaşmayı kabul etmesinde ülke tanıtımına katkı sağlamak istemesinin etkili olduğunu söylüyor. Ancak benim dikkatimi çeken kısım bu değildi.
Semih Saygıner basın tanıtımında gözleri dolacak kadar duygulandı ve konuşmada güçlük çekti. Belki ilk bakışta anlaşılmamıştır ancak bu hissiyatı tahmin edebiliyorum. Ki o da tahminlerim doğrultusunda bir konuşma yaptı ve bilardoya ilk başladığı yıllarda ıstakasını marangoz bir büyüne yaptırıp o ıstakayla İstanbul şampiyonu olmasından bahsetti, sonra da bilardonun Türkiye'de yanlış bir açıdan bakıldığını ve yıllarca çabalayarak bunu biraz kırabildiğini düşündüğünü söyledi. Saygı duymak lazım kendisine böyle önemli bir görev edinmiş ve o imza töreni sırasında bu kadar büyük bir hedef edinip bunu başarmamış, en azından çabalamamış kimseler pek anlamaz herhalde. Hayallerinizle yaşayınız efendim en azından beceremezseniz bile üzülecek ciddi birşeyleriniz olur.
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Ağustos
(62)
- Koltuksuz kaldırım sahası
- Yerle yeksan bir mazlum mekan
- İnternetten menejerlik: Goal United
- Yeşil sahalarda bir küçük mücahit
- Realizmin korkunç yüzü ilkokullarda
- Televizyondan gelecek sağlık beni gerer
- İstanbul için efkar vakti
- Bir başlama vuruşçusu olarak Usain Bolt
- İşsizlik maaşı ve sanat bağlantısı
- Bir organize suç olarak kopya çekmek
- 2016 Olimpiyat adayları logoları
- Nereye kaçtın TTNET?
- Bir kıstas olarak Big Mac
- Globalize et bizi Twitter
- Usain Bolt
- Kolik derken?
- Rus'tan kıstas olmaz
- Yalan dolanmış Depacco dedikleri
- Pastadaki kod
- Bizim buraların ingilizcesi - 3
- Pizza Hut'ın günahını aldım
- Atıp tutmadan yazarlık
- Bizim buraların ingilizcesi - 2
- Yeter ki Empire olsun
- Meğer sıcakmış
- Bursaspor Ankaragücü kardeşliği
- Sim kart dediğin bu muymuş?
- Biraz da böyle çevirelim
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 2
- Televizyon adamı böyle yapar
- Bizim buraların Rambosu
- Dar alanda kısa paslaşmalar
- Facebook'taki gizli Konami Code
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 1
- 2009-2010 sezonu süper lig formaları
- Hayatı aksatan teyzeler
- Reyting için neler yapılır?
- Bizim buraların ingilizcesi
- Kahrol uçak al sana lazer
- Allah'a emanet
- Renklerin uyandırdığı hissiyatlar
- Sevim koş katil gidiyor
- Adam dediğin ıssız olur
- Kadın programlarının esrarı
- Tebrikler 100 kontör kaybettiniz
- Müşteri Hizmetleri Temsilciniz bana bağlansın
- Sayısal loto vs. iddaa
- Hayalleri gerçek oldu: Semih Saygıner
- Bahadır Akkuzu
- İman gücü ile AIDS'e karşı koymak
- Peki bu neyin süper kupası
- Türkiye'de olur öyle
- Mevsimlik öğrenci
- Peki Youtube da bizi görecek mi
- Amish diyip geçmeyelim
- 3G geldi de bu kadar mı geldi
- Okeyde kaybeden aşkta kazanmasın
- Amish olmuşsun amma...
- Babayı karıştırma
- İçerik mi görsellik mi?
- Ağustos da bana mı ağustos
- TV'de film keyfi
-
▼
Ağustos
(62)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Hayalleri gerçek oldu: Semih Saygıner
7 Ağustos 2009 CumaGönderen Parahuman zaman: 19:36
Etiketler: bilardo, haber, hayal, Semih Saygıner
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder