Türkiye'de olur öyle

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Türkiye insanlarıyla doğasıyla olaylarıyla üşenmeden bıkmadan aklımı başımdan almaya devam ediyor. Ne hikmetse hepsinde de insan faktörü bulunmakta ama bu saçma sapan olaylara o kadar alıştık ki yarın öbürgün önümüze meteor düşse diğer kaldırıma geçip devam ederiz.

Tahmin edebileceğiniz gibi Çankırı'daki un fabrikası yıkımından bahsediyorum. İlk gördüğümde bina olduğunu bile anlayamadığım o ilginç olay. Bilmeyenler için anlatmak gerekirse oldukça yüksek ve küp benzeri binanın bir tarafını oymuş bizim vatandaşlar sonra da bina önce yan devriliyor sonra hızını alamayıp bir de tepetaklak oluyor. Görüntü olarak birebir 2 kere yuvarlanan bir zar görüntüsü oluşturuyor. Her ne kadar inşaat olaylarıyla hayatım boyunca en ufak bir alakam olmamış olsa bile o binanın şekline bakınca böyle yuvarlanacağını tahmin etmek zor değil. Basit mantıktan yoksun yapılan bir yıkım olayı kısaca.

Bu görüntüleri izlerken aklıma gelen ilk şey ise Karaköy iskelesinin ters dönüp batması oldu. Bunu tarif etmesi de ilginç koskoca bir iskele önce biraz yan yatıyor sonra komple ters dönüyor sonra da ahalinin romantik bakışları eşliğinde batıyor. Bu olayı aklım alamamışken İDO başkanı çıkıyor ve herkesin normal karşıladığı o açıklamayı yapıyor: "Lodos vardı!" ve bir cengaver de çıkıp "ee yani?" diye sormadı. Normal karşılandı lodosta bir iskelenin batması. İlk olarak bildiğim kadarı ile lodos öyle çok da şiddetli bir rüzgar türü değildir, ki o gün deniz de dümdüzdü. Ayrıca Karaköy iskelesi Haliç'te olduğu için orada lodos olması da imkansıza yakın. Lodos ihtimalini de kabul ettik diyelim, tahminimce bu dünyada bikaç milyon yıldır lodos var, birkaç yüzyıldır da buna benzer iskeleler var. Demezler mi adama "siz her lodosta ters dönüp batıcak şekilde mi yaptınız bu iskeleyi" diye. Ne yazık ki Türkiye'de demezler. İskeleler de ters döner binalar da takla atar ama kimse kimseye bişey demez.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin