Türkiye insanlarıyla doğasıyla olaylarıyla üşenmeden bıkmadan aklımı başımdan almaya devam ediyor. Ne hikmetse hepsinde de insan faktörü bulunmakta ama bu saçma sapan olaylara o kadar alıştık ki yarın öbürgün önümüze meteor düşse diğer kaldırıma geçip devam ederiz.
Tahmin edebileceğiniz gibi Çankırı'daki un fabrikası yıkımından bahsediyorum. İlk gördüğümde bina olduğunu bile anlayamadığım o ilginç olay. Bilmeyenler için anlatmak gerekirse oldukça yüksek ve küp benzeri binanın bir tarafını oymuş bizim vatandaşlar sonra da bina önce yan devriliyor sonra hızını alamayıp bir de tepetaklak oluyor. Görüntü olarak birebir 2 kere yuvarlanan bir zar görüntüsü oluşturuyor. Her ne kadar inşaat olaylarıyla hayatım boyunca en ufak bir alakam olmamış olsa bile o binanın şekline bakınca böyle yuvarlanacağını tahmin etmek zor değil. Basit mantıktan yoksun yapılan bir yıkım olayı kısaca.
Bu görüntüleri izlerken aklıma gelen ilk şey ise Karaköy iskelesinin ters dönüp batması oldu. Bunu tarif etmesi de ilginç koskoca bir iskele önce biraz yan yatıyor sonra komple ters dönüyor sonra da ahalinin romantik bakışları eşliğinde batıyor. Bu olayı aklım alamamışken İDO başkanı çıkıyor ve herkesin normal karşıladığı o açıklamayı yapıyor: "Lodos vardı!" ve bir cengaver de çıkıp "ee yani?" diye sormadı. Normal karşılandı lodosta bir iskelenin batması. İlk olarak bildiğim kadarı ile lodos öyle çok da şiddetli bir rüzgar türü değildir, ki o gün deniz de dümdüzdü. Ayrıca Karaköy iskelesi Haliç'te olduğu için orada lodos olması da imkansıza yakın. Lodos ihtimalini de kabul ettik diyelim, tahminimce bu dünyada bikaç milyon yıldır lodos var, birkaç yüzyıldır da buna benzer iskeleler var. Demezler mi adama "siz her lodosta ters dönüp batıcak şekilde mi yaptınız bu iskeleyi" diye. Ne yazık ki Türkiye'de demezler. İskeleler de ters döner binalar da takla atar ama kimse kimseye bişey demez.
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Ağustos
(62)
- Koltuksuz kaldırım sahası
- Yerle yeksan bir mazlum mekan
- İnternetten menejerlik: Goal United
- Yeşil sahalarda bir küçük mücahit
- Realizmin korkunç yüzü ilkokullarda
- Televizyondan gelecek sağlık beni gerer
- İstanbul için efkar vakti
- Bir başlama vuruşçusu olarak Usain Bolt
- İşsizlik maaşı ve sanat bağlantısı
- Bir organize suç olarak kopya çekmek
- 2016 Olimpiyat adayları logoları
- Nereye kaçtın TTNET?
- Bir kıstas olarak Big Mac
- Globalize et bizi Twitter
- Usain Bolt
- Kolik derken?
- Rus'tan kıstas olmaz
- Yalan dolanmış Depacco dedikleri
- Pastadaki kod
- Bizim buraların ingilizcesi - 3
- Pizza Hut'ın günahını aldım
- Atıp tutmadan yazarlık
- Bizim buraların ingilizcesi - 2
- Yeter ki Empire olsun
- Meğer sıcakmış
- Bursaspor Ankaragücü kardeşliği
- Sim kart dediğin bu muymuş?
- Biraz da böyle çevirelim
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 2
- Televizyon adamı böyle yapar
- Bizim buraların Rambosu
- Dar alanda kısa paslaşmalar
- Facebook'taki gizli Konami Code
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 1
- 2009-2010 sezonu süper lig formaları
- Hayatı aksatan teyzeler
- Reyting için neler yapılır?
- Bizim buraların ingilizcesi
- Kahrol uçak al sana lazer
- Allah'a emanet
- Renklerin uyandırdığı hissiyatlar
- Sevim koş katil gidiyor
- Adam dediğin ıssız olur
- Kadın programlarının esrarı
- Tebrikler 100 kontör kaybettiniz
- Müşteri Hizmetleri Temsilciniz bana bağlansın
- Sayısal loto vs. iddaa
- Hayalleri gerçek oldu: Semih Saygıner
- Bahadır Akkuzu
- İman gücü ile AIDS'e karşı koymak
- Peki bu neyin süper kupası
- Türkiye'de olur öyle
- Mevsimlik öğrenci
- Peki Youtube da bizi görecek mi
- Amish diyip geçmeyelim
- 3G geldi de bu kadar mı geldi
- Okeyde kaybeden aşkta kazanmasın
- Amish olmuşsun amma...
- Babayı karıştırma
- İçerik mi görsellik mi?
- Ağustos da bana mı ağustos
- TV'de film keyfi
-
▼
Ağustos
(62)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Türkiye'de olur öyle
5 Ağustos 2009 ÇarşambaGönderen Parahuman zaman: 16:32
Etiketler: Türkiye, yurdum insanı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder