Peki bu neyin süper kupası

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Efendim malumunuz geçtiğimiz günlerde son yıllarda liglerin yeni adeti olunduğu üzere süper kupa maçı oynanarak lig öncesi futbol severler biraz moda girdi. Şifresiz bir kanalda olduğundan kelli de herkes izledi neşelendi diye tahmin ediyorum. Gelin görün ki yine beni rahatsız eden bir durum var. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bir sezonda aynı derece başarısız olması üzerine Beşiktaş geçen sezonlara göre hayli az bir puan ile şampiyon oldu. Bu yetmezmiş gibi Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'nin kalesini korumaya çalışıp başarısız olan genç kaleci Volkan Babacan sayesinde bu kupayı da aldılar.

Normalde Süper Kupa maçı denen maç çeşidi Şampiyonlar Ligi şampiyonu ile UEFA Kupası sahibi arasında ya da ülkesinde kupa alanlar şampiyon olan arasında oynanır. Duruma bakınca Beşiktaş ikisini de yapmış o zaman bu neyin Süper Kupa'sı diye düşünenlere hak veriyorum. Kupa finalisti ile Kupa galibi arasında bir maç oldu ama bir Fenerbahçe'li olarak o Süper Kupa benim içime hiç sinmedi. Ancak Beşiktaş'ı yenmek son derece güzel bir duygu bunu da kabul etmek gerek. Kupayı onlara verelim de 3 gol daha atalım keşke diye düşünmedim değil.

Bunların dışında birkaç aklımda kalan noktayı aktarmak gerekirse:
-Türkiye'de hakemlerin konuşulmasından herkes sıkıldı ama konuşmadan da olmuyor. Bu konuda en güzel açıklamayı sanırım Mustafa Denizli maçtan sonra "benim oyuncularım nasıl hata yapabiliyorsa hakemler de yapabilir" diyerek yaptı.

-Alex tecrübeli ve soğukkanlı bir adam ancak maçın yıldızı seçilmeyi hakedip haketmediği konusunda şüpheliyim. 3 tane karşı karşıya top çıkartan Rüştü de bu ödülü hakedebilirdi ama skorboard'da Alex'in ismi 2 kere yazıldığı için ödül de yazılı olmayan kurallar çerçevesinde onun oldu.

-2 büyük takım da lig için yeterince hazır olmadığını gösterdi. Bunda kamp döneminden yeni çıkmış olmanın ve yaz sıcağının da etkisini düşününce normal karşılanabilir.

-Beşiktaş'ın Türkiye'deki en etkili hücum oyuncularına sahip olduğunu düşünsem de Mustafa Denizli'nin bu oyuncuları yeterince etkili kullanamadığı kanaatindeyim. Özellikle 2. yarıda Yusuf'un oyundan çıkmış olması Beşiktaş'ı hücumda olumsuz etkiledi.

-Sanırım ilk defa taraftarlar Olimpiyat Stadı'na sorunsuz bir şekilde (tıklım tıklım otobüslerle de olsa) gidip gelebildiler. Ancak ısrarla o stadın futbol için uygun bir stad olmadığını düşünüyorum.

-Mehmet Topuz'un olası gerginliklerin önüne geçilmesi için takım kadrosunda olmamasını da profesyonelce bir hamle olarak değerlendirmek gerekir.

-Teknik direktörlerin samimiyeti herkese yansımış gibiydi. Birkaç ufak tefek sorun dışında fair play çerçevesinde bir maç oldu demek mümkün. Lig boyunca böyle devam etmesi dileğiyle.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin