Sevgili dostum Sergei
Lafı dolandırmadan direk konuya girmek istiyorum Sayın Sergei. Hata yapmışım. Sizi adam sanıp bir Rus geleneği olan mektuba hamleleri yazarak bir satranç oynayalım da hem zihin jimnastiği olsun hem de bir nebze kafamı oyalarım sıkılmam demiştim. Siz buna da layık değilmişsiniz onu anladım. Son mektupta bana şah çekmenizin ardından vurdum yine kendimi Moskova sokaklarına. Önceleri kafamdan yapacağım hamleyi hesap etmeye çalışıyordum. Adeta bir resim gibi donup kalmıştı tahta zihnimde. Ancak yürüdükçe daha acı bir gerçeğin farkına vardım. Mektuplarınızdan tanıdığım kadarıyla zeka olarak bir geyikten biraz daha hallice bir durumdasınız. Bu hamleleri sizin yapmış olmanıza imkan yok. Tahmin ediyorum ki adeta bir karaktersiz gibi elinize satranç tahtanızı alıp ya bir akıllı, tahsilli komşunuza ya da üşenmeyip bir parka gittiniz ve bulduğunuz insanlardan yardım aldınız. Yoksa bu hamleleri sizin yapmış olma ihtimaliniz, benim odamda bir vaşak besleme ihtimalimden daha çok olamaz. Mektubuma burda son verirken şunu bilmenizi isterim ki hata bende ki sizin gibi bir niteliksizle satranç oynama gafletine düştüm. Protesto olarak artık hamle yapmayacağımı bilmenizi isterim.
Adam olmanız dileğiyle
Vladimir
Aziz dostum Vladimir
Beni yine yanıltmadınız yeni dostum Vladimir. Kendi kendime "Acaba ne zaman yenileceğini anlayacak da mızıkçılık yapıp önce çamur atıp sonra oyundan çekilecek?" diye düşünürken bu sevimsiz (diğerleri gibi) mektubunuzu almış bulunmaktayım. İlerlemiş yaşınıza rağmen siz ne manyak bir ergenmişsiniz ki bu konuda bile hazımsızlık yaşayıp bana türlü hakaretler etmiş, çarpık zihninizde senaryolar uydurmuş, hamlelerimi başkasına yaptırmakla suçlamışsınız. Ancak şunu da söylemek isterim ki 4 mektup öncesinden itibaren yenileceğinizin kesin olmasına rağmen bunu anlamayarak oynamaya devam etmeniz ile bu oyunu bilmediğinizi bir kez daha bana kanıtlamış oldunuz. Ayrıca şunu da sevinçle belirtmek isterim ki son şiirlerim bir dergide yer buldu ve aldığım rublelerin yarısını biriktirme kararı aldım. Yakın bir zamanda Moskova'ya gelme ihtimalimin bunca ettiğiniz hakaretten sonra dizlerinizi korkuyla titrettiğini tahmin ederim hakeza hiçbirini unutmuş değilim. Ama ben sizin gibi çağdışı tavırlar sergilemekten kaçınmaya çalışacağım için elimde satranç tahtası ile geleceğim. Masada oynarken de bu çirkef tutumunuzu devam ettireceğinizi tahmin ediyorum, ancak ettirmeseniz de bu mektubun bir karşılığı olarak o oyunu da kazandıktan sonra satranç tahtasını kafanızda paralamaktan büyük bir haz duyacağım.
Tez zamanda satranç yetilerinizi geliştirmeniz umuduyla, aksi taktirde kafanızın acıyacağını bildirmekten kıvanç duyarım.
Sergei
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Ağustos
(62)
- Koltuksuz kaldırım sahası
- Yerle yeksan bir mazlum mekan
- İnternetten menejerlik: Goal United
- Yeşil sahalarda bir küçük mücahit
- Realizmin korkunç yüzü ilkokullarda
- Televizyondan gelecek sağlık beni gerer
- İstanbul için efkar vakti
- Bir başlama vuruşçusu olarak Usain Bolt
- İşsizlik maaşı ve sanat bağlantısı
- Bir organize suç olarak kopya çekmek
- 2016 Olimpiyat adayları logoları
- Nereye kaçtın TTNET?
- Bir kıstas olarak Big Mac
- Globalize et bizi Twitter
- Usain Bolt
- Kolik derken?
- Rus'tan kıstas olmaz
- Yalan dolanmış Depacco dedikleri
- Pastadaki kod
- Bizim buraların ingilizcesi - 3
- Pizza Hut'ın günahını aldım
- Atıp tutmadan yazarlık
- Bizim buraların ingilizcesi - 2
- Yeter ki Empire olsun
- Meğer sıcakmış
- Bursaspor Ankaragücü kardeşliği
- Sim kart dediğin bu muymuş?
- Biraz da böyle çevirelim
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 2
- Televizyon adamı böyle yapar
- Bizim buraların Rambosu
- Dar alanda kısa paslaşmalar
- Facebook'taki gizli Konami Code
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 1
- 2009-2010 sezonu süper lig formaları
- Hayatı aksatan teyzeler
- Reyting için neler yapılır?
- Bizim buraların ingilizcesi
- Kahrol uçak al sana lazer
- Allah'a emanet
- Renklerin uyandırdığı hissiyatlar
- Sevim koş katil gidiyor
- Adam dediğin ıssız olur
- Kadın programlarının esrarı
- Tebrikler 100 kontör kaybettiniz
- Müşteri Hizmetleri Temsilciniz bana bağlansın
- Sayısal loto vs. iddaa
- Hayalleri gerçek oldu: Semih Saygıner
- Bahadır Akkuzu
- İman gücü ile AIDS'e karşı koymak
- Peki bu neyin süper kupası
- Türkiye'de olur öyle
- Mevsimlik öğrenci
- Peki Youtube da bizi görecek mi
- Amish diyip geçmeyelim
- 3G geldi de bu kadar mı geldi
- Okeyde kaybeden aşkta kazanmasın
- Amish olmuşsun amma...
- Babayı karıştırma
- İçerik mi görsellik mi?
- Ağustos da bana mı ağustos
- TV'de film keyfi
-
▼
Ağustos
(62)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 2
18 Ağustos 2009 SalıGönderen Parahuman zaman: 13:28
Etiketler: Vladimir - Sergei mektuplaşmaları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Sevgili yavrum,
Dünyada Çiçero ile başlayan Genç Werther'le, herkesle birlikte beni de ağlatan, Türkiye'de de en beğendiklerimden biri "Arkadaşım Orhan Kemal" olmak üzere yüzlerce türünü gördüğümüz, mektuplarla oluşturulmuş eserler az değildir. Ama bakınca, sen komik yazıyorsun be oğlum. Benim bildiğim, bu tarzlar hep ağlatırdı be çocoğum. Sense güldürüyorsun. Çok hoş. Allah da seni güldürsün çocoğoom. Devamını merakla bekliyorum.
Hamiş:Gülmeyi çok severim...
Öptüm sevgili Para Human...
Belki de böyle yazarak 14 yaşındayken Anna Karenina okutan edebiyat hocamdan hırsımı alıyorumdur, dalgamı geçiyorumdur. kim bilir.
Yorum Gönder