Az önce televizyonda kutu açtırmalı yarışmayı görünce Acun Ilıcalı'nın bir üniversitede katıldığı ve lise yıllarından anlattığı epik bir kopya çekme olayını hatırlattı bana. Aklımda kaldığınca anlatayım ben de.
Lisede arka sırada oturanlar bilirler okullar kapandıktan birkaç hafta sonra kalanlar için bir sınav olur, bütünleme gibi. Acun Ilıcalı da böyle bir sınava girecek. Sınavın da okulun giriş katındaki yemekhanesinde olduğunu biliyor. Birgün öncesinden de arkadaşlarıyla gidip yemekhanenin musluklarının olduğu yerdeki camlarından birisini kırıyor. Ertesi gün sabah o kırık cama yakın bir masaya geçip sınavına başlar. Bu esnada sınav sorularını usulca bir kağıda yazıyor sonra da sinsice bir cam kırığıyla elini kesiyor. Hocadan müsade alıp kanayan elini yıkamak için musluğa yaklaşır ve bu esnada camın dışında bekleyen çalışkan arkadaşlarına sınav sorularını atıp yerine geçer. Dışardaki arkadaş da soruların çözümlerini bir güzel bir kağıda yazar ve ceketinin iç cebine koyar. Sonra da sınıfa önceki sınavda ceketi karışımş öğrenci gibi girip hocaya ceketinin karıştığını etrafta başka ceket gören olup olmadığını sorunca Acun Ilıcalı atlar bu ceket galiba diyerek üzerindeki ceketle o öğrencinin ceketini takas eder. Sonra da cebinden cevaplara bakarak rahat rahat cevapları yazar sınavı da başarıyla vermiş olur.
Bu esnada kopya çekmek kötüdür tandanslı bir yazı yazmak istedim ancak bu kadar organize ve başarılı işleyecek bir planı yapan birisine anca saygı duymak geliyor elimden.
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Ağustos
(62)
- Koltuksuz kaldırım sahası
- Yerle yeksan bir mazlum mekan
- İnternetten menejerlik: Goal United
- Yeşil sahalarda bir küçük mücahit
- Realizmin korkunç yüzü ilkokullarda
- Televizyondan gelecek sağlık beni gerer
- İstanbul için efkar vakti
- Bir başlama vuruşçusu olarak Usain Bolt
- İşsizlik maaşı ve sanat bağlantısı
- Bir organize suç olarak kopya çekmek
- 2016 Olimpiyat adayları logoları
- Nereye kaçtın TTNET?
- Bir kıstas olarak Big Mac
- Globalize et bizi Twitter
- Usain Bolt
- Kolik derken?
- Rus'tan kıstas olmaz
- Yalan dolanmış Depacco dedikleri
- Pastadaki kod
- Bizim buraların ingilizcesi - 3
- Pizza Hut'ın günahını aldım
- Atıp tutmadan yazarlık
- Bizim buraların ingilizcesi - 2
- Yeter ki Empire olsun
- Meğer sıcakmış
- Bursaspor Ankaragücü kardeşliği
- Sim kart dediğin bu muymuş?
- Biraz da böyle çevirelim
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 2
- Televizyon adamı böyle yapar
- Bizim buraların Rambosu
- Dar alanda kısa paslaşmalar
- Facebook'taki gizli Konami Code
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 1
- 2009-2010 sezonu süper lig formaları
- Hayatı aksatan teyzeler
- Reyting için neler yapılır?
- Bizim buraların ingilizcesi
- Kahrol uçak al sana lazer
- Allah'a emanet
- Renklerin uyandırdığı hissiyatlar
- Sevim koş katil gidiyor
- Adam dediğin ıssız olur
- Kadın programlarının esrarı
- Tebrikler 100 kontör kaybettiniz
- Müşteri Hizmetleri Temsilciniz bana bağlansın
- Sayısal loto vs. iddaa
- Hayalleri gerçek oldu: Semih Saygıner
- Bahadır Akkuzu
- İman gücü ile AIDS'e karşı koymak
- Peki bu neyin süper kupası
- Türkiye'de olur öyle
- Mevsimlik öğrenci
- Peki Youtube da bizi görecek mi
- Amish diyip geçmeyelim
- 3G geldi de bu kadar mı geldi
- Okeyde kaybeden aşkta kazanmasın
- Amish olmuşsun amma...
- Babayı karıştırma
- İçerik mi görsellik mi?
- Ağustos da bana mı ağustos
- TV'de film keyfi
-
▼
Ağustos
(62)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Bir organize suç olarak kopya çekmek
26 Ağustos 2009 ÇarşambaGönderen Parahuman zaman: 23:40
Etiketler: Acun Ilıcalı, kopya çekmek, lise
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
ohhaaa. çok iyiymiş
Yorum Gönder