Adam dediğin ıssız olur

11 Ağustos 2009 Salı

Konuya böyle başlamak istemezdim amma velakin Çağan Irmak'ı sevmem, hatta diyebilirim ki seveni de sevmem. Yanlış anlaşılmasın kimdir tanımam tipini görmüşlüğüm yoktur nasıl bir insandır bilmem. Ancak filmlerindeki "dur şunları biraz ağlatayım ehehe" tutumu (ya da en azından bana öyle geliyor) hiç hazzetmediğim bir tutumdur. Ancak gel gelelim nihayet bu kalıba uymadığını düşündüğüm bir Çağan Irmak filmi ile karşı karşıyayım.

Filmden bahsetmek gerekirse modern hayatın yalnızlaştırdığı insanların aşık olma ve yakınlaşma çabaları neticesinde yaşadığı hezeyanlar gibi süslü bir cümle kurmak mümkün. Ayrıca düşük bütçe ile çekilmiş hiç kasmadan izlenebilen kafa yormak gerektirmeyen büyük sürprizleri olmayan sade güzel bir film. "Benim hayatım tırt her izlediğim okuduğum şeyden ders çıkarmadan edemiyorum" diyenler için de elindekilerin kıymetini bilmesini sağlatıcak mesajlar içeren bir film. Bana soracak olanlara da söylemem gerekir ki filmin en cazip yanı (benim için) kafa yormadan rahat rahat seyredilebilmesi (ki bu noktada da filmin süslü gereksiz diyaloglardan arınmış olması ve başarılı müzikleri sayılabilir) ve izlerken izleyiciye yabancı gelen karakterler mekanlar olmaması.

Dünya çapında ses getirecek kitleleri ayaklandıracak bir film olmasa da gözümde Türk sinemasının son zamanlarda neler yaptığını neler çektiğini görmek isteyecekler için güzel bir örnek olabilecek ve Türkiye için son derece başarılı sayılabilecek bir film. Şahsen tavsiye etmekte sakınca görmem.

4 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Issız Adam filmini görmedim. Belki de herkesten duyduğum duygusal final sahnesinden (bana yapacaklarından) korktuğum içindir.
Ama bu filmden bu kadar heyecansız bahseden, hele hele Çağan Irmak'ı sevmem diyen bir kul duymamıştım, eşin dostun arasında şimdiye kadar.
Allahtan,film hakkında söylenecek bir kaç güzel söz lütfetmişsiniz. Bu tarzınızla blog dünyasında sempatik görünmenizin çok zor olduğunun bilincinde misiniz?

Parahuman dedi ki...

Sayın Asuman Hanım
öncelikle yorumunuz için teşekkürler.
şunu da söylemeden geçemeceyeğim ki ben bu interneti fikirlerimi görüşlerimi özgürce söyleyebileceğim bir yer zannedip de gelmiştim, blog dünyasında sempatik görünmek için bir yer değil. yanlış mı gelmişim yoksa?

Asuman Yelen dedi ki...

Yanlış yoldasınız sevgili Parahuman.Belli ki buralarda yenisiniz. Ortalıkta uçuşan UWO ların hışmına uğramamışsınız henüz.
Not: Telifini bir blogger
arkadaşımdan aldığım bu ifadenin açılımı Unidentified writing objects.

Sevgiler...

Parahuman dedi ki...

O UWO'ların UWO'luğu Unidentified olduğundan deil blog yazarlarının nazik tutumları ile identify etmek istememelerindendir... Gelin görün ki UWO'lara da kapım açık gelsinler ben identify ederim kalplerini kırarım yollarım...

Blog Widget by LinkWithin