Nitelendiremediğim Şubat

1 Şubat 2010 Pazartesi

Sevgili okur bu şubat ayları bana oldum olası itici gelmiştir. Sorsalar ay camiasının en karaktersizi hangisidir diye direk şubat derim düşünmeden. Ne adam gibi kar yağar ne güneş açar, genelde tatile denk geldiği için laylaylomla geçer. Ayrıca bir de kaç gün olduğunun belli olmaması durumu var ki en uyuz olduğum konulardan birisi de o. İşi gücü bırakıcam da yılı 4'e bölecem de ona göre bakıcam şubat kaç gün olacakmış bilmemne. Bu ayları ayarlayan arkadaşa ayrıca uyuzum zaten. 12 ay var madem. İlk 5 tanesi 31 gün olsun sonraki 7 ay 30 gün olsun insanlar da kafa patlatmasın. Zaten ne iklim kaldı ne birşey. Kısacası finallerimin bittiği bu günde saçma sapan bir hava durumu ile karşılaşıp bir kat daha tiksindim bu şubatın başlangıcından. Tatille falan çabuk geçeceğini ummaktan başka da birşey gelmiyor elimden. Tek avunduğum nokta nispeten diğer aylara göre birkaç gün erken bitiyor olması şubat ayının. Kısacası bu sevimsiz karaktersiz şubat ayını nitelendiremiyorum bile. Böyle işlevsiz, gereksiz, nahoş birşeyleri çağrıştırıyor bana bu ay. Hepinizin şubatının hızlıca geçmesi temennilerimle.

Bu keyifsizlik o kadar da sebepsiz deilmiş. Sonradan gördüm ki 1 şubat Türkiye'den çıkmış en sevdiğim sanatçılardan olan Barış Manço'nun da ölüm yıldönümüymüş. O süper insanı da burdan böylelikle anmış olalım.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin