Yıllar yıllar önce lise son sınıftayken derste her hayvanlık yaptığımızda bir hocanın "seneye üniversite öğrencisi olacaksınız şu halinize bakın" benzeri birşey söylediğini hatırlarım. Beni de o zamanlardan almıştır bir merak "ulan acaba bu üniversite nasıl bir yer ola ki böyle abartıla" diye düşünürdüm. O zamanlar bakınca kravat takmamak dışında pek bir ekstremliği yokmuş gibi geliyordu. Bir dersler anfide olacakmış hep gibi gelirdi bana. Yine de bahçesindeki çimlerde oturup gitar çalan ortam olmadan üniversite de olmaz gibi düşünürdüm. Kısacası çok farklı birşey değil ama yine de kendi içinde liseye göre farklı ve değişmez hadiseler bulunan bir ortamdı bana göre. Bunları düşündüğüm anı da çok iyi hatırlıyorum. Lise sondayken bir kimya dersinde 0.7 uçlu Rotring kalemimle sıraya birşeyler kazırkendi.
Bugün ise zar zor enerji toplayıp gittiğim okulda bir derse girdim. Tonton görünümlü (hatta tip olarak eski Olacak O Kadar'da ki Bestami ve Kemancı'da ki Kemancının aynısı) bir hocanın grafik ile ilgili dersinde, konudan konuya atlarken insan gözünün sınırlarından bahsetmesini dinliyordum. Son olarak şu cümleleri sarfettiğini hatırlıyorum: "İnsan gözü saniyede 20-30 arası resim seçebilir. Bunun gibi kısıtlamalar mevcut. Ama örneğin insanların gözleri çok daha iyi görseydi görüp de beğendiğimiz bir kızın cildindeki birçok farklı şeyi görüp beğenemeyebilirdik. Hatta o bilim kurgu filmlerindeki her tarafından sucuklar sarkan yaratıklar da birbirini beğeniyor". İşte o her tarafından sucuklar sarkan yaratıklar lafını duyunca flashback'i yapıp bir anda lise sırasını kazıyan o kravatlı halime döndüm adeta. Kendi kendime de "hah" dedim, "işte buymuş demek ki üniversite dedikleri."
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Ekim
(28)
- Hırsızın salağı kendini mağdur edermiş
- Bir pazarlama taktiği olarak gece üretimi
- Müslümanlara domuz gribi tuzağı
- Bayram değil seyran değil ilk aşkım beni neden ekledi
- Devlerin ligi böyle mi olur
- Fotojenik aileler
- Folklorik fobik
- Domuz gribi bana teğet geçer
- Kafa attıran tost
- İnci Baba taksitle adam dövendir
- Bir hafta nasıl geçer
- Her tarafından sucuklar sarkan yaratıklar
- Facebook ve hayatıma kattığı yersiz resmiyet
- Teker teker gelin dersler
- Sayın Amerika bilim yapma, kalbini kırarız
- Bunları bilir miydiniz? #2
- Açılın ben bilgisayar mühendisiyim
- Bunları bilir miydiniz? #1
- Pirenses'in "i"si beni gerdi
- Ders kayıt işleri kabusum olur
- Giden mücahitin ardından
- Otoyollarda bir potansiyel kriminal
- Sambalı olimpiyat
- Sanal tarıma mahkeme baltası
- Besili yaşam koçu
- İcat yata yata büyür
- Kahrol medya al sana Marduk
- Kaldırımlar ormana, dönmeli yurdumda
-
▼
Ekim
(28)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Her tarafından sucuklar sarkan yaratıklar
14 Ekim 2009 ÇarşambaGönderen Parahuman zaman: 00:34
Etiketler: ders, her tarafından sucuklar sarkan yaratıklar, okul
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
bence sen bu sene bitir okulu. baksana hocaların durumu lisedeki şu acaip lafları olana benzemeye başladı :) her tarafından sucuk sarkması nasıl bir hayal ürünüdür?
Yorum Gönder