Domuz gribi bana teğet geçer

17 Ekim 2009 Cumartesi

Geçtiğimiz aylarda ne güzel pek adı geçmiyordu ama nedense bu ay yeniden hortladı domuz gribi olayı. Hortlamakla da kalmadı Türkiye'de birkaç vaka da çıktı okullar tatil edildi falan. Bakıyorum Avrupa Uzakdoğu gibi panik millet değiliz biz. Onlarda hastalık sözü edilince hepsi bir anda takıyorlar ağızlarına o zamazingoyu bir anda öyle gezmeye başlıyorlar. Bizim millet ise bir ahbabıyla karşılaştığında "öpme abi hastayım" diyene "yaaa bırak allaasen gel öpücem mikroptan virüsten mi korkucam" diyen adamlarız. Domuz gribine de az çok böyle yaklaşıcaz galba. Bir başka sevimsiz durum da aşı olayı. Hakkında binbir tane spekülasyon yayıldığı için ben birkaç hafta bekleyip aşının yan etkileri var mıymış etkili miymiş onları diğer insanlar üzerinde gözlemleyip öyle yaptırırım belki de. Ya da daha güzeli etrafımdaki herkesi aşı olmaya teşvik eder böylelikle aşılı insanlar arasında kalıp bana hastalık bulaşma ihtimalini de sıfıra indirebilirim. Ama tabi bir de okul gibi cümbür cemaat durumlar var. Onun için de alırım yanıma bir adet kızılcık sopasını, domuz gribi şüphesi gördüğüme sille tokat dalarım uzaklaştırırım yanımdan yamacımda. Soran olursa da "ben domuz gribiyle savaşanlar derneğindenim" derim onlar da "vay be herif iyi savaşıyo hakkaten" diye takdir bile eder belki beni. Ha ayrıca sağlık bakanlığının da "aşı gelirse şu kadar kişi ölür aşı gelmezse şu kadar kişi ölür" tandanslı tahminleri kadar da kamuoyu moralini bozucak açıklama daha görmüş değilim. İnsan alıştıra alıştıra söyler.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin