Tchau Roberto Carlos

24 Aralık 2009 Perşembe

Yegane sosyal faliyetim olan maça gitme olayı benim için son derece yorucu bir o kadar da keyifli bir hadise olagelmiştir. Ancak geçen hafta gittiğim bir maç şimdiye kadar izlediklerim arasında bambaşka bir yere sahipti. Başlıktan da tahmin edilebileceği üzere geçen hafta gittiğim maç Fenerbahçe ve Sheriff arasında oynanan maçtı. Bu maçı bu kadar özel kılan şey ise Türkiye'ye gelmiş en kariyerli ve en çok Avrupa maçı oynamış olan dünyanın bir numaralı sol beki olan Roberto Carlos'un veda maçı olmasıydı. Türkiye'ye nice yabancı ve kaliteli futbolcu gelmiştir ancak aralarında sadece Roberto Carlos'un internetteki videolarını seyredip de "piüü vay vay vay nası vuruyo la bu adam topa böyle" dediğim tek adamdır. Yorumcuların da "bu adam oynamıyor, eski Carlos böyle miydi?" diye sormalarına zerre kulak asmadan ben Roberto Carlos'u sadece örnek alınması gereken mütevazi karakteri ve sempatik tavırları ile hatırlıyorum. Ayrıca bir de şu var ki maç öncesinde futbolcuları tek tek tribüne çağırırken Selçuk Şahin'i çağırmak var bir de Roberto Carlos'u çağırmak var. Bunun için de Fenerbahçe klübüne teşekkür etmek gerek sanırım. Gidişinden sonra da hala bunca spekülasyon yapılırken ben inandığım üzere ailevi sebepleri ile ülkesine dönen bu minik dev adamın Türk futbol seyircisi üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Ben de burdan kendisine sonraki futbol ve aile yaşantısında başarı ve şans dilemek istedim. Ayrıca aynı klüpte oynayan takım arkadaşlarına ve hatta ülke çapındaki tum futbolla ilgili insanlara örnek olmuş olmasını dilerim. Kendisini Türkiye'de görmek benim için çok büyük bir keyifti. Güle güle Roberto Carlos.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

uğurlarken yüreğim inceden cız etmedi değil sevgili parahuman!! O ana tanık olmakta ayrı bir güzellik oldu şahsım adına.. Güle güle carlos!

Parahuman dedi ki...

son minibüsü kaçırmak uğuruna maçtan sonra yarım saat tribünlerin carlos u uğurlaması da gösteriyor ki onun gidişi herkesin yüreğini biraz burktu...

Blog Widget by LinkWithin