Son yazılarımda mitolojiye girişmişken yine eski zamanlardan yaşanmış bir olay ile devam etmek isterim. Ninjanın samurayın harman olduğu dönemlerde Japonya'da feodal lordlardan birinin sınır kalelerinden birinde geçiyor olayımız. Sinsiler sinsisi ninjalar kaleye bir saldırı gerçekleştiriyor ancak kısmen başarısız oluyorlar. Bu esnada da kalenin başındaki samuray abi boş durmuyor tabi ensesinden kaptığı gibi bir ninjayı getiriyor kalenin meydanına. Kaledeki diğer askerler de toplaşıyorlar izlemek için. O esnada ninja durduğu yerde duramayıp açıyor ağzını ve "beni öldürürseniz ruhumla bütün bu kaleyi lanetlerim hiçbirinizin işi gücü rast gitmez bir daha" deyince alıyor kale ahalisini bir korku. Burda da belirtmekte fayda görüyorum Japon milletinin inancına göre eğer bir insan ölürken tüm zihnini öldüğü mekanı lanetlemeye odaklayabilirse o mekan lanetlenir hayaleti metafiziği eksik olmazmış.
Ninja bunu söyleyince kale ahalisini almış bir düşünce. "Aman samuray efendi yaman samuray efendi gel yapma vazgeçelim bu işten başımıza iş açılır" diyerekten samurayı bu infazdan vazgeçirmeye çalışmışlar. "Kesmeyelim de besleyelim mi" diye askerleri sakinleştirmeye çalıştıysa da samuray bunu becerememiş. Dönmüş ninjaya. "Madem burayı lanetleyebileceğini iddia ediyorsun bunu kanıtla o zaman. Birazdan kafanı kesicem, eğer kesik kafanla şu yerdeki taşı ısırmayı başarabilirsen o zaman inanırım demiş" akabinde de ne oluyor demeye kalmadan sallamış katanasını ayırmış adamın kellesini gövdeden. Kelle de yerde tıngır mıngır kesip yuvarlandıktan sonra gidip taşı ısırmış.
İlerleyen günlerde haliyle almış askerleri bir düşünce. "Vay biz ne yapacağız şimdi, kaldık mı lanetli kalelerde" diye hayıflanarak dolaşmaya başlamışlar. Ancak samuray abimizin neşesi yerindeymiş. Hiç istifini bozmadan günlük işlerini yapmaya devam etmiş. En sonunda birkaç gün sonra dayanamamış askerler toplaşmışlar çıkmışlar samuray abinin karşısına. "Efendi efendi, rahat mısın sen adam kaleyi lanetledi sen gelmişsin hiçbirşey olmamış gibi geziyorsun kalenin içinde" diyince samuray da "zaten hiçbirşey olmadı" demiş. Bakmış ki ahalinin anlamayan bakışları bitmek bilmiyor hemen ardından açıklamış, "ben o ninjanın kafasını kestiğim sırada tüm benliğiyle yerdeki taşı ısırmaya odaklanmıştı, kaleyi lanetlemeye değil" deyince huzura kavuşmuş yine kale ahalisi.
Kıssadan hissesi nedir derseniz, insanoğlu bazen kendini kanıtlamaya o kadar fazla kasıyor ki esas yapması gerektiği şeyi unutuyor, hedefinden çıkıp bambaşka bir yöne gidiyor. Hedefinizden şaşmadan düşünerek ilerleyebileceğiniz bir hayat yaşamanız dileklerime, iyi düşünmeler...
Archives
-
▼
2009
(174)
-
▼
Eylül
(38)
- Yalandan ansiklopedi
- Radyom da internet alemlerinden gelsin
- Gaspa örf süsü vermek
- Türkler ne arar
- Geniş Aile
- Pardon
- Giden konforun ardından
- Alyen gelir hoşgelir
- Bir lise hocasından inciler
- Evrimin sansürsüzü baş ağrıtır
- Genç bakışlar tedirgin
- Nihayet oldu
- Gel biraz da bana sansür
- Gelecekten gelen parkinson
- Açıklamalı dalya
- Bayram klişeleri
- Hedeften şaşmak
- Messi vs. Ronaldo
- Haydi çocuklar okula
- Bir cinayetin ardından
- Tek tabanca gelmesin maça
- Mitolojik olmuşsun ama...
- Meğersem beygirlerdeymiş talihim
- Vladimir - Sergei mektuplaşmaları - 3
- Ağva'da haftasonu
- Kırımlı mı Kongolu mu kanamalı ateşlisi
- Talihim beygirlerde mi yoksa
- Koşan çılgın hümanist
- Sektörüm kan ağlıyor
- Birşeyler mi yapsak
- Ağlamaklı şeker reklamları
- Ruh haline göre müzik seç
- Helal internet
- Modern tıbbı küstüren genç
- Türk insanı kalıp sever
- Samurai Champloo
- Staj işlemleri ve bürokratik kabus
- Dünya barış günü
-
▼
Eylül
(38)
Bu Blogda Ara
Be it a rock or a grain of sand, in water they sink as the same.
Hedeften şaşmak
19 Eylül 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Kıssadan hisse. Hoşmuş.
Yorum Gönder