Evrimin sansürsüzü baş ağrıtır

24 Eylül 2009 Perşembe

Dün gece Genç Bakış adlı programdan sıkıldıkça diğer kanallara bakarken neredeyse aynı berbatlıkta başka bir programa daha denk geldim. Yiğit Bulut'un sunduğu Sansürsüz isimli programın da tartışma konusu evrim teorisi idi. Sadece yurdumda mümkün olan bir şekilde de evrim teorisi karşıtı olarak beliren 3 kişinin tek dayanağı "Tanrı var demek ki evrim yoktur" idi.

Bir önceki yazımdaki gibi bu programda da sunucu yetersiz kaldı. Hatta yeterli olmak için hiçbirşey yapmadı. Haliyle herkes katılımcılar da "ben daha çok bağırayım da haklı sansınlar" gibi bir inanca sarıldı. İşin sevimsiz kısmı ise 3 bilim insanı karşısına 3 anlayamadığım insan koymuşlar. Anlayamadığım insanlar da hiçbir tez öne sürmeden sadece karşı tarafı yadırgamaya and içmiş. Hatta bir ara şu diyaloğa tanık oldum.

Anlayamadığım insan: Şimdi bana cevap verin madde ezeli ve ebedi midir?
Bilim insanı: (Türlü uzun açıklamalardan sonra) evet öyledir
Anlayamadığım insan: Ya işte evet böyle söylemek zorunda çünkü başka birşey söylese onu aforoz ederler.
Sunucu: Kim aforoz eder.
Anlayamadığım insan: İşte onu o daha iyi bilir.

Güzelim bilimsel tartışmalar Cin Ali seviyesine geliyor böylelikle benim yurdumda. İşin sevimsiz tarafı bu evrim teorisine karşı çıkanlar evrim teorisiyle ilgili birşey bildikleri için değil yobaz üstleri böyle savunmalarını emrettikleri için böyle yapıyorlar. Hatta programda da bir tanesi "evrim teorisi doğrudan tanrının varlığını inkar etmeyi emreder" dedi, karşısındaki "alın bu kitaptan bana bu söylediğinizi gösterin" dediğinde "ya işte efendim şimdi nası bulayım ehoro mehoro" deyip geçiştirdi. Hadi yalan yanlış da olsa savunacak birşeyleri vardı da bari bunu karşı tarafın sözünü bağırarak keserek yapmasalardı. Bilimsel (biyolojik) birşeye din gibi bir dayanak noktası ile karşı çıkmak da sadece bizim yurdumuza has bir özellik olsa gerek sanırım.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin