Doyur bizi yemeksepeti

31 Temmuz 2009 Cuma

İnterneti her ne kadar faydalı amaçlar için kullanan bir millet olduğumuzu düşünmesem de arasıra çok başarılı sitelerle karşılaşmıyor değilim. Bu başarılı sitelerin de bir güzel örneği yemeksepeti. Eskiden nası olurdu bu işler düşünmek bile son derece keyifsiz. Misal yeni bir eve taşınmışsınız yol yordam bilmezsini evde yiyecek bişeyler yok, evden çıkmak istemiyorsunuz. O güne kadar sağdan soldan toplanan broşürler ya da benzeri kartlar yoksa evde aç oturmak ya da bilinen büyük fast food firmalarının internet sitesinden bakıp oraya sipariş gönderiyor mu diye dua etmekten başka şansınız yok.

Yemeksepeti'nde semtinizi girip tıkladığınızda sayfalarca (en azından her semt için 10-15 civarında olduğunu düşünüyorum) çıkan seçenekten birini seçtikten sonra telefonda yapamayacağınız bir başka güzel seçenekle bütün menü resimleri ile karşınıza çıkıyor detaylarıyla seçip sepete ekliyip eve getirtip yiyosunuz.

Geçtiğimiz aylarda yemeksepeti teknik bir arıza nedeniyle birkaç saat ulaşılamadığında yurt çapında özellikle öğrencilerin ciddi açlık sorunları yaşadığını, panik ile evde belki de ilk defa kullanacakları tencere tava arayışına geçtikleri bile bilinmekte. Türkiye gibi bir yerde internet üzerinden sağlanan bir sevise bu kadar bağımlı olmak bana da tehlikeli gibi geliyor hakeza her an ne yapacağı belli olmayan ttnet gibi faktörler söz konusu.

Bir de hiç anlayamadığım internet karşıtı tipler geliyo arasıra aklıma. "Ben öyle internetlerden kunternetlerden söylemem giderim kebapçıma 2 kelam ederim orda yerim insan içine çıkarım, sosyallik ulan!" diyen tipler de var. İnternet üzerinden yemek siparişi verebilmeyi de asosyallikle bağdaştıran tek insan tipi Türkiye'dedir herhalde dedikten sonra "gerçek asosyallik sosyal yaşamını kebapçı köşelerinde kovalamaktır" diye bir özlü söz ortaya atarak hafiften sinirlenir gibi yapıyorum ancak sonrasında yine elmalı sodamı içiyorum geçiyor.

Cümleten afiyet olsun.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin