Türk televizyonlarında sinsi tuzak

12 Kasım 2009 Perşembe

Kırk yılda bir dersim erken bitti de eve öğlen saatlerinde gelmiş bulundum. Gelmez olaydım. Sıkıntıdan patlamayayım diye televizyonu açtım ve bir adet hiçbirşey anlamadığım Ece Erken programı ve dehşete düştüğüm 3 evlilik programından bir tanesindeyken mecburen bıraktım kumandayı elimden. O esnada da kulak kabarttıkça hayretlerden hayretlere düştüm.

Cüsse ve kilo olarak Bülent Ersoy'dan hallice bir hanım teyze oturmuş. Bir amca da bir müddet kendini övüp mal beyanını yaptıktan sonra geçti paravanın öte tarafına. Ezile büzüle bir giriş yaptıktan sonra 2 taraf da başladılar kendisini anlatmaya. Bu esnada bey amca bir jest düşünmüş kendince "tatlı yiyelim tatlı konuşalım" diyerek kendi yöresinden getirdiği bir tabak tatlıyı uzanaraktan paravanın öte tarafına ulaştırdı. Ulaştırdı ulaştırmasına da kadına bir haller oldu. Yalandan boş çatalı bir kere ağzına götürdükten sonra tabağı nerelere koyacağını bilemedi. Başladı "yemem ben bunu al" diye bir yerlere uzatmaya çalışmaya. Daha önce de tatlı yemeyen insanlar görmüştüm de hiç bu kadar oturduğu yerde kımıl kımıl olanını görmemiştim. Ben de giderek merakla "bu tosun gibi teyze nasıl oldu da tatlıyı reddetti" diyerek hayretle televizyona bakarken hanım teyze patlattı içindeki bombayı ve seyircilere dönüp kaşlarını hayretle kaldırarak kısık bir sesle "büyü falan yaptırmış olmasın" dedi Gulyabani görmüş Şener Şen edasıyla. Ben ise diyecek birşey bulamadım da bu yazıyı yazdım.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin