Şöyle böyle #43

30 Ekim 2010 Cumartesi

Bu sefer de zırt diye tesbitsel maddelerime geçmek istiyorum. Zırt.

  • Bu geçtiğimiz aylarda İsrail'in Filistin'e yaptığı terbiyesizlik sonrasında duyarlı vatandaşlarımız da hemen profillerine falan Filistin bayrağı koymuştu hatırlarsınız. Şimdi iyi güzel de ben ne zaman bu insanlarla sanal bir ortamda konuşsam sanki bütün Filistin halkına sesleniyomuş gibi hissediyorum. Hemen bir dik oturup ulusa sesleniş moduna geçiyorum.
  • 80'li yılların ortalarında doğmuş kime sorsanız "2010 yılında ne olur" diye hepsi benim gibi "uçan arabalar falan işte" der sanırım. Peki şuan ne düşünüyorum derseniz 20 yıldır şu televizyondaki canlı yayın esnasındaki diyalogtaki gecikmelere ve gereksiz sessizliklere bile çözüm bulunamamış olmasından dolayı 2010 yılı da aynen 1993 ya da nebileyim 1991 gibi bir yılmış derim.
  • Türkiye'de iş aramanın bütün sevimsizliğini yaşıyorum şuan. Kariyer.net diye bir site var oraya bile üye oldum. Ancak sevimsiz durum şudur ki başvurduğum birkaç yerin hiçbiri "yok istemeyiz" bile demediler. Adamlar görmezden geliyo sanırım herkesi. Bakınca kriterlerine falan da uygunum baya. Anlayamadım bir türlü amaçlarını.
  • Bu arada bir insanın kendisinden 6 yaş küçükler üniversiteye girmeye başlamışsa ve henüz bir işte çalışmıyorsa sosyal hayatı da sıfıra yakın oluyor sanırım.
  • Akıllı tv diye birşey varmış. İlk defa geçen hafta izledim ben bu kanalı. Bütün gün bisikletten düşenler ya da araba kazaları falan veriyo. Hayatımda ilk defa birşey izlerken bu kadar az şey düşünerek bu kadar çok sırıttım sanırım.
  • Hayatımdaki en başarılı şarkı sözü yanlış anlama "smoke on the water, fire in disguise" olmalıdır sanırım.
  • "Johnny got his gun" diye bir film var. Olur da bir gün neşeniz mutluluğunuz çok gelirse oturun izleyin. Bütün hayat neşenizi, yaşam enerjinizi emer gider bu film. Ama güzel de filmdir yani hakkını yemeyeyim.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin